Yaşam serüvenimiz gerçekten bir maskeli balo…

Kimse gerçek yüzüyle dolaşmıyor…

Gerçek yüzüyle dolaşanların ortalıkta görünmediği bir dünyada, hangi kendini güçlüyüm zanneden kişi sadece kendi gibi olmak üstelik kendi  iç dünyasını yansız, perdesiz saydam yansıtma cesaretine sahip olabilir ki…
Veya maskeleri yırttıktan sonra hangimiz bu tip tüm başına geleceklere rağmen sadece kendisi gibi olan bu tip bir insanı  hayatımızda tutabiliriz ki…

Çünkü maske, yüzün perdesidir. Veya ar damarımız çatladığında kullandığımız yedek yüzümüzdür.

Bazı insanları gerçek yüzüyle tanımış olsak  çoğu kez maske, belki bizim için gerçek olandan daha makul olanıdır.

Zira maske; gerçeği gözlerden saklayan ‘’sahte yüz…’’dür.

Belki gerçek duyguları saklamak için yüzü gizleyen aldatıcı  görünüş…

Belki de insanın kendisine ve çevresine karşı takındığı, ‘’gerçek duygularını yansıtmayan’ sahte tavırlar bütünüdür…

Sadece yaşam serüvenimiz mi?

Hayatımızın her alanına sirayet etmiş maalesef bu maskeli balo…

Misal siyasal hayatın aktörleri, siyasal figürlerimiz…

Onlar maskeli balonun en kıdemli müdavimleri…

Herkes sahte yüzüyle sahte mimiklerle sahte tebessümlerle birbirlerine kur yapma peşinde…

Bu durumu uzun zamandır muhalefet cenahında sıkça görüyoruz…

Evelemeye gevelemeye gerek yok…

HDP diye bir bölücü parti var mecliste…

Bugün bu ülkede terörden beslendiği ortada olan ve bunu inkar etmeyen HDP gibi meşruiyeti tartışılan bir illegaliteyi ‘’olağanlaştırma, olgunlaştırma ve hatta meşrulaştırma’’ çabasında olan, bundan siyasal rant peşinde olan bir muhalefet sorunumuz var.

Sırf iktidarı alaşağı etmeye hevesli her nasıl veya her ne şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin gözünü karartmış siyasetçisinden entelektüeline gazetecisinden akademisyenine önümüzdeki yıllarda ülkenin başına bela olabilecek bir  sorunu ‘’terör sorunu’’ sorun olarak görmeyen hedefledikleri amaç için maskeyle dolaşan bir güruhun idraksizlik  sorunu var.

Bunun ne tehlikeli bir çaba olduğunu ‘’terör siyasetini’’ meşrulaştırmanın politik zemini   enfekte etmenin yanında bir zaman sonra  bunun ‘’toplumsal hafızamızda meşruiyet algısı’’ olarak toplumsal bünyede metastaza  yol açabileceğini  dolayısıyla terör algısını olağanlaştırabileceğini öngörememek ya akıl tutulmasıyla yada açık ve planlı bir kurgunun ‘’siyasal hedefler uğruna feda edilmesiyle…’’ açıklanabilir

Ana muhalefetin Genel Başkanı’nın çıkıp; ‘’ Demirtaş suçsuz, cezaevinde boşuna yatıyor’’ gibi söylemlerle terörle bağını kendisinin bile inkar etmediği bu partiyi ‘’ HDP’yi’’ aklama peşinde koşması sonra çıkıp ‘’ iktidar olursak Kandil’i yerle bir edeceğiz’’ çelişkisi hangi makul akılla açıklanabilir?

Üstelik bunu bu milletin gözünün içine baka baka söylemesi nasıl bir çelişkidir?

Terör uzantısı partinin kendisinin bile inkar etmediği terör bağını sürekli aklama peşinde olması kabul edilebilir bir siyaset midir?

Sahte yüzler sahte sözcükler ve sahte meydan okumalarla milletin gözünün içine baka baka maskeli balo partisine devam etmeleri bu milletin içine sindirebileceği bir şey olmaktan çıktı artık…

İşin enteresan tarafı fikir veya dava minvalinde  bir araya gelmeleri mümkün olmayan muhalefetin yıllarca dava üzerine nasihatler veren bu siyasi öncülerin bu gün  hiçbir şey olmamış gibi hala aynı yerdeyiz tarzındaki söylemlerle ‘’Kuvayı Milliyeciliği’’ veya ‘’ Milliyetçiliği’’ sahiplenmeleri, sırf  ‘’iktidar histerilerini ‘’ gerçekleştirmek adına bu ‘’ maskeli baloda’’  kılıktan kılığa girmelerini hayretle izliyoruz.

Dün HDP’nin sahiplenilip bu gün  HDP’li Semra Güzel’in 2017’de öldürülen teröristle fotoğrafının yayınlanmasıyla birlikte ‘’dostlar alışverişte görsün’’ tarzındaki yaklaşımlarıyla mecliste önlerine gelecek HDP’li Semra Güzel’in milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik fezlekeye evet oyu verme tavırları bu maskeli balonun bir parçası değil midir?

Amaç HDP ile ittifaka girerek 2023’ü kazanmak ve Erdoğan’ı devirmekse  bir milletvekilinin gerekirse birkaç milletvekilin  feda edilmesi  hem millet ittifakının bileşenleri hem de ‘’terörden beslenme iddiası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından bitirilmiş’’ HDP açısından feda edilmeyecek bir zorunluluk olmasa gerek…