İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı lehine aday jesti Mersin’de ciddi bir siyasal balans ayarı işlevi göreceği gerçeği kimseyi şaşırtmasın.

Ve bu ayarın ciddi siyasal sonuçlar doğuracağı neredeyse ortada. Bunu kısaca analiz edecek olursak iki kez sandığa gitmek zorunda kaldığımız 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimleri öncesini yani 3 ve 6 Mart sürecini hatırlayalım.

İYİ Parti lideri Sayın Meral Akşener, kazanacak aday vurgusuyla İmamoğlu ve Yavaş’ı ısrarla kamuoyu öne çıkartmış buna karşı 6’lı masanın diğer dört unsuru Saadet, Gelecek, DEVA ve DP tarafından 39 milletvekili karşılığında Sayın Kılıçdaroğlu için çok önceden mutabakata vardıkları gizli pazarlığın aleniyete kavuşması ile bu masa noter masası olmamalı diyen Sayın Akşener’e dayatılmıştı.

Bu kuşatılma ve dayatma karşısında Sayın Akşener, masadan kalkmış Yavaş ve İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı yardımcıları olmaları karşılığında 6 Mart’ta yeniden masaya dönmüştü. Bu zorunlu dönüş ile o dönemdeki kamuoyu araştırmalarının ortaya koyduğu netice şunu göstermişti ülke geneli oy oranını yüzde 17’lere çıkartan İYİ Parti’nin oyu biranda yüzde 7 oranında eriyerek 14 Mayıs 2023 seçimleri ile yüzde 10 oranı civarına düşmüş gerek İYİ Parti gerekse Sayın Akşener ciddi bir ‘’ Siyasal Örselenme’’ yaşamıştı. Maalesef bu durum siyasette ‘’ yamanmışlığın, inanmışlık ve adanmışlığa’’ üstün gelmesi gerçeğiydi. Ancak ‘’ siyaset arkeolojisinin’’ bazan bu gibi şeyleri  gün yüzüne çıkartma gibi bir işlevi de vardı.

Gerçekten bu sözde ittifak Sayın Akşener’e ihanet etmiş ‘’ güçlendiriliş parlamenter sistem’’ aldatmacasıyla yıllarca oyalamış Sayın Kılıçdaroğlu’nun olağan kurultayda beni sırtımdan hançerlediler ihanetine taş çıkartacak ölçüde masanın diğer 5 ayağı güç birliği yaparcasına elleriyle arkalarına gizledikleri hançerlerini hep birlikte masanın orta yerinde Sayın Akşener’in sırtına saplamıştı.

Gelinen noktada elbette bu kolay hazmedilebilir bir durum değildi. Sayın Akşener, bu ihaneti asla unutmamış '' pirincin içindeki siyah taş '' misali gerçek rakip gördüğü Cumhur İttifakının aslında gerçek rakip olmadığını asıl rakibin kendisindenmiş gibi görünen '' pirincin içindeki beyaz taş'' CHP'nin, tüm itibarsızlaştırma çabaları karşısında 31 Mart 2024 seçimlerine müstakil ve tek başına gireceğini lanse etmişti. Bugün Sayın Akşener'in ‘’Cumhur ittifakı yerine ana muhalefete ve muhalefete muhalefet etmesi’’ işte bu ihaneti ve ikiyüzlülüğünün sonucudur.

Mersin için tüm partiler Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarını açıkladı. Cumhur İttifakı adayı Sayın Soydan ve Ana muhalefet partisi CHP adayı Sayın Seçer sahaya indi. DEM adayı Mersin Milletvekili Ali Bozan ve adını bilmediğim eş başkan bir hanımefendi, İYİ Parti adayı Dr. Bülent Özkan ve diğer Büyükşehir adayları ise siyaset sahasına inme hazırlığındalar.

DEM Parti, parti olarak ana muhalefet partisi CHP’yi İstanbul’da Esenyurt ve Güngören Mersin’de Akdeniz ve Toroslar olmak üzere belli yerlerde masaya oturtmak için 31 Mart 2024 seçimlerine müstakil olarak tek başına gireceğini açıklamıştı. Bu açıklama başta İstanbul, Mersin, vb. gibi CHP Büyükşehir Başkan Adayları ve CHP'de panik yaratırken bu tehdit ve şantaj ana muhalefeti masaya çekmeye yetmişti. İşte bu durum CHP+DEM ortaklığı ile şekillenirken mevcut  konjonktürel siyasetin diline pelesenk olmaması için ‘’ Türkiye İttifakı’’ adı altında adı konmamış aleni olmayan gizli bir ittifaka kapı aralamıştı. Bu ortaklık ne kadar gizlenmeye örtülmeye çalışılsa da siyaset kurumu, DEM Parti’nin Mersin özelinde  Büyükşehir olarak silik adaylarla sahaya inmesi  sahaya sürdüğü adaylarını değil ortağı CHP’nin Akdeniz’de DEM Parti adayları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Aslan karşısında Nesibe Teker Hazim gibi silik bir adayı, Toroslarda ise DEM Parti profiline uygun Abdullah Yıldız gibi bir isim sahaya sürmesi DEM'in gerçek Büyükşehir adaylarının kendi adayları değil de CHP’nin adayı Sayın Seçer olduğu gerçeğini gün yüzüne çıkardı.. Seçmenin bunu idrak edemeyeceğini sanan CHP+DEM ittifakının, bu halkın bunun tipik bir ‘’ komedya senaristliği’’ olduğunu anlamadığını sanıyor olması yanılgısıydı.

Yerel seçimin İYİ Parti tarafından baktığımızda CHP ve DEM ortaklığı karşısında Mersin Büyükşehir adaylığı için Sayın Akşener tarafından ısrar edilmesi halinde çıkması elzem olan Sayın Kocamaz değil de daha düşük profilli Dr. Bülent Özkan’ı çıkarması  ‘’ İYİ Parti’nin Cumhur İttifakına jesti’’ olarak anlamak gerekiyor.

İYİ Parti’nin 2018 seçimlerine bakıldığında Mersin genelinde 154 bin oyu mevcut iken son 2023 genel seçimlerinde ise 148 bin civarı oya sahip olduğu görünüyor. Beş yıl öncesine 2019 yerel seçimlerine gittiğimizde Sayın Vahap Seçer’in  Sayın Hamit Tuna karşısında 34 bin fark attığı  2023 seçimlerinde ise CHP+DEM oy oranı 536.666 iken AK Parti+ MHP  oy oranı 438 bin civarında olması işi sıkıntılı hale getiriyor. Rakamları çıkartırsak CHP+DEM lehine oy farkı 98 bin küsür civarında olduğu Cumhur İttifakı adayı Sayın Serdar Soydan için gereken oyun İYİ Parti’nin 146 bin oyu olduğu bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

İYİ Parti tarafından Dr. Bülent Özkan değil de Sayın Burhanettin Kocamaz çıkarılmış olsaydı parti oyunun tamamını alırken her kesimden oy alabilmesi mümkündü. Ancak kaybetme yönüyle risk doğurduğu için sahaya inmediği gibi tanınmamış sönük bir adayın sahaya sürülmüş olması ‘’ İYİ Parti tabanını serbest bırakıldığı’’ anlamına gelmesi de olası bir durum olarak karşımız da görünüyor. Bu durum bir nevi Cumhur İttifakı adayı Sayın Serdar Soydan’a taban geçişkenliği sağlayacak bir durum izlenimini de vermiyor değil.

Tabi burada Sayın Soydan’ın İYİ Parti tabanına yönelik açılımlar yapması yuvaya dönmeye hazır bu küskün tabanı kendisine çekmesi oldukça önem arz ediyor.

Geldiğimiz noktada 2019 seçimlerindeki 34 bin farkın 2023 seçimleriyle birlikte 98 bine çıkması matematiksel olarak İYİ Parti yönetici elitlerinin, CHP+DEM ortaklığı karşısında kazanamasak da   bu CHP+DEM ortaklığına kaybettirmeliyiz çıkışını ben Cumhur İttifakı açısından ‘’İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’na önemli bir jesti’’ olarak görüyorum.

Bir röportajında muhabir Putin’e neyi affetmezsiniz diye soruyor. Putin’in cevabı kısa ve net: ‘’ İHANET’’

Galiba Sayın Akşener’in affedemediği şey de 6’lı masa ve bu masanın en büyük ortağı CHP’nin İHANETİ…