Benim için hep bir umuttu…

Belki hiç gerçekleşmeyecek belki de hiç elde edilemeyecek bir umut…

Yıllarca ertelediğim hayallerimi günün birinde gecikmişte olsa gerçekleştirebilme umudu…

Umut; bizler gibi hayallerine çileli yollardan erişilebilen insanlar için iddialı bir kavram…

Umut; bizim gibi insanlar için hayallerini günün birinde gerçeğe dönüştürebilme beklentisi…

Belki küçük insanlara bir gün büyük yerlerde olabilme ayrıcalığı…

Belki de bizler gibi yaşamları küçük, hayalleri büyük insanlara bahşedilmiş önemli bir lütuf…

Bizim gibi Torosların çileli yaşamından gelen insanların hayalleri, konforlu yaşamın içinde doğmuş insanların hayallerinden umutlarından çok daha derindir.

Çünkü bizler gibi insanların hayalleri, hep bir umut vaat ederken onların hayalleri umut vaat etmekten çoktan uzaklamıştır.

Bizler derken Torosların eteklerinde kışı sert ve çetin yaşayan insanların yaşamından onların gelecekle ilgili hayallerinden uhdelerinden beklentilerinden bahsediyorum.

Bizler gibi Yörük kökenli dağ insanları için daha da zordur bir hayali istenildiği zaman ete kemiğe büründürmek veya ulaşmakta güçlük çektiğimiz hayallerinizi kendi gerçeklerimize tevdi etmek…

Zira Torosların uçsuz bucaksız sıra dağlarının eteklerinde engebeli sarp arazilerde bulabildiği bir avuç toprağı tohumla veya fidanla buluştururken yörenin kışı çetin ve sert geçen coğrafyasında yıllık geçimini sağlayacağı küçük hayallerini zararsız ziyansız atlatabilmek umudu ile yaşar hep Toroslar insanı…

Koşulların çok acımasız olduğu bu coğrafyada, Toroslar çocuklarının hayallerinin umutlarla, umutlarının gerçeklerle buluşması maalesef biraz zaman alır.

İşte bundan dolayıdır ki ben Torosların bir çocuğu olarak hayallerimi, umutlarımı yaşayacağım hazana kara kışlara aldırmadan başka baharlara ertelemek zorunda kalmıştım. Kendi gerçeklerimizle yüzleşirken bu coğrafyada bu koşullarda eğitim ve sonrasında memur olmaktan başka bir şey yapamazdım.

Çok şükür ki kamusal yaşamdaki memuriyet ve bürokratik hayatımızı, 29 yıl ile sonlandırırken bugün hep hayal ettiğim umutla sabırla ilmeklediğim kendi şirketimi kurma gerçekliği ile tanıştım.

Biraz geçte olsa bir hayalin gerçeğe tekamülü umudun ete kemiğe bürünme bahtiyarlığıydı bu...

Bu Torosların yokluk içindeki çocukluktan gençliğe be buünlere değin zor, çetin ve çileli yaşamından Mersin’in kurtlar sofrasında var olabilme iddiasıydı.

İnşaat şirketleri, site isimleri veya ticari işyerleri gibi marka sektörlere yabancı isimlerin konulmasının rağbet olduğu bir dönemde şirketime Türkçe isim koymak şirket kurmak kadar önemliydi benim için…

Bundan dolayıdır ki 21 Mayıs 2022’de açılışını yapacağımız şirketimizin adını gayrimenkul sektöründe yabancı isimlerin çokça kullanıldığı gibi yabancı bir isimle değil ‘’ Mavi Baraka İnşaat Gayrimenkul…’’ olarak türkçe isim olarak belirledik.

Lokomotifi ‘’ Gayrimenkul sektörü’’ olan inşaat başta birçok alanda ufuklara yol alma çabasında olacak şirketimiz …

Sadece bir şirketten öte Torosların çileli yaşamında doğan küçük bir çocuğun sabırla ilmik ilmik ilmeklediği ‘’askıdaki hayallerinden ilki '' belki daha öte daha büyük umutlara ulaşabilme eşiğinin başlangıcıydı...

Aslında bu belki hayal kuran her Toroslar çocuğuna bir umut olabilme çabasıydı. Toroslar çocuklarına tavsiyem şudur ki;

Siz yeter ki hayal kurun, yeter ki isteyin!

Bir gün mutlaka gerçekleşir.