Haklı taleplerinin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla seslerini duyurmak için mücadele eden Üniversite Mezunu İşçiler, mutlu sona ulaşacakları günü bekliyor.

Kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde ve KİT’lerde 4857 sayılı yasaya tabi olarak daimi işçi statüsünde çalışan Üniversite Mezunu İşçiler statü değişikliği ile memuriyet kadrolarına geçirilmek için mücadele ediyor.

2007 yılında başlayan mücadele; 2015 yılında sendikalar ve hükümet arasında imzalanan 3. dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde karara bağlanarak kısmen de olsa meyvelerini vermişti ancak o günden bu yana konuyla ilgili bir çalışma yapılmadı.

Gerek sosyal medyadan, gerek kurdukları platformla ve gerekse de Ankara’ya giderek seslerini duyurmaya çalışan üniversite mezunu işçiler gündemde kalmayı sürdürüyor.

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Üniversiteli İşçiler Platformu İstanbul Temsilcisi Mustafa Buçan, yakın zamanda emeklerinin karşılığını alacaklarını söyleyerek, diplomalarının duvarda asılı kalmasını istemediklerini vurguladı.

Klashaber: Merhaba. Öncelikle Üniversiteli İşçiler kimlerdir? Kısaca bahsedebilir misiniz?

Mustafa Buçan: Kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde ve KİT’lerde 4857 sayılı iş kanununa tabi daimi işçi statüsündeki işçilerden üniversite mezunlarını temsil eden grubun adıdır üniversiteli işçiler. Bu grup; ön lisans ve lisans mezunu, yüksek lisans ve doktora yapan işçileri kapsıyor. Mimar, mühendis, arkeolog, iletişimci, teknisyen, tekniker ve daha bir çok meslek dalında unvanlara sahip, çalıştığımız kurumlarda mesleğini icra etmek isteyen ancak mesleğimiz dışında işlerde çalıştırılan işçileriz. Bu grubun içinde KPSS ile işe başlayanlar olduğu gibi yakın zamanda 696 sayılı KHK ile taşeron firmalardan daimi işçi kadrolarına alınan arkadaşlarımızda bulunmaktadır.

Klashaber: Üniversiteli İşçiler olarak beklentileriniz nelerdir?

Mustafa Buçan: Kamu işçilerinin mesleki ve akademik gelişimi ile birlikte imza yetkisi, görevde yükselme sınavlarına girmesi, nakil tayin gibi özlük haklarından faydalanması ve en önemlisi kamu personeli olarak görülmesi için 2009 yılından bu yana çalışmalarımız devam etmektedir. Ayrıca çalışma barışını temin etmek amacıyla da bu konu çok önemlidir. Çünkü yıllarca emek vererek diplomalarımıza kavuşmuş, aynı üniversiteden mezun olan memur arkadaşlarımızla aynı unvana sahip olmamıza rağmen mesleğimizi icra edememekteyiz. Memur arkadaşlarımız çalıştıkları kurumlarda görevde yükselme kriterlerini yerine getirerek şef, amir, müdür olabiliyorlar ama bizler maalesef görevde yükselmek yerine çaycı, odacı, temizlikçi vasıflarında çalıştırılıyoruz.

“Kamu maliyesine yük getirmiyor”

Klashaber: Bu süreçte size en çok destek veren kişi, kurum ve kuruluşlar hangileri?

Mustafa Buçan: Eski çalışma bakanımız Faruk Çelik döneminde 2014 yılında Kamu Personeli Danışma Kurulunda memuriyet ihdası kararlaştırıldı. Cumhurbaşkanımızdan (o dönem başbakanımızdı) eski Memur-sen Başkanımız (şimdiki AK Parti Ankara Milletvekilimiz Ahmet Gündoğdu) memuriyet müjdesini aldı. 2015 yılında hükümetimiz ile Memur-sen arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde (36/1) memuriyet ihdası maddesi imza edildi. 2016 yılı Mart ayında TBMM'de yasa teklifi olarak gündeme geldi. Ancak hızla değişen gündem, seçim süreçleri ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimi, memuriyet yasasının meclisten geçmesini engelledi. Memuriyet ihdası için sendikalardan, siyasi partilerden destek aldığımız açıktır. Kamu maliyesine herhangi bir ilave yük getirmeyen bu sorunun bu dönem meclis çalışmalarında yer alacağına yürekten inanıyoruz.

“Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz”

Klashaber: Kendinizi yeteri kadar ifade ettiğinize inanıyor musunuz?

Mustafa Buçan: 2009 yılından itibaren memur ve işçi sendikaları ile durumumuzu istişare ediyoruz. Ayrıca belirli aralıklarla yüce meclisimizde yaptığımız ziyaretlerde hükümet ve muhalefet ayırt etmeksizin vekillerimizle birebir görüşmeler yaptık. Yakın bir tarihte tekrar bir ziyaret programı gerçekleştireceğiz. Ulusal ve yerel gazetelerde üniversite mezunu işçilerin memur kadrolarına geçirilmeleri ilgili haberler yapıldı. Ayrıca internet sitemizde (www.universiteliisciler.com) bilgi paylaşımı yapıyoruz. Sosyal medya üzerinden #universiteliisciler etiketiyle yetkililere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Motivasyonumuzu arttıran geri dönüşler alıyoruz.

Klashaber: Üniversiteli İşçiler olarak Türkiye genelinde sayınız kaç?

Mustafa Buçan:  Kamu kurumlarında daimi statüde çalışan tüm üniversite mezunlarının sayısı ile ilgili MHP İstanbul Milletvekili Sayın Arzu Erdem Hanımefendi Çalışma Bakanımızın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi geçtiğimiz Mayıs ayında. Tam sayıyı Devlet Personel Başkanlığımız en kısa zamanda tüm kamuoyuna bildirecektir. 696 Sayılı KHK ile bize katılan dostlarımız sayımızı önemli miktarda arttırdı diyebiliriz.

“Kanun değişikliği bekliyoruz”

Klashaber: Taleplerinizle ilgili olarak kaç yıldır bekliyorsunuz?

Mustafa Buçan: 2009 yılında bir grup arkadaşımızın çalışmaları ile büyüyen platformumuz, 2014 yılındaki KPDK (Kamu Personeli Danışma Kurulu) ve 2015 yılında imzalanan 3. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile resmiyet kazandı. Normal koşullar altında imza edilen bir toplu sözleşme maddesi kanun hükmündedir ve derhal uygulanmalıdır. Ancak bizim memuriyet ihdasımızın gerçekleşmesi için 657 sayılı devlet memurları kanununda değişiklik yapılması gerekiyordu. Ve biz 2015 yılından bu yana bu kanun değişikliğini bekliyoruz. Ümit ederiz ki en kısa zamanda kanun değişikliği yapılır.

“Eğitim durumumuzla dalga geçiliyor”

Klashaber: Üniversiteli İşçiler Platformu olarak bir platform kurdunuz? Bundaki amacınız neydi? Yeteri kadar faydalı oluyor mu?

Mustafa Buçan: Benzer sorunları yaşayan kamu personelinin ortak bir hedefe yürümesi bakımından çok önemli bir birliktelik. Sürekli mobbinge uğrayan, eğitim durumuyla dalga geçilen, hiçbir şekilde fikrine başvurulmayan ve kendini yetersizlik hissine hapseden arkadaşlarımız grubumuza katılarak memuriyet haklarını tüm mecralarda savunmaya başladı. Kalifiye personelin mesleğine küstürülmesinin devlet dairelerinin hizmet kalitesini olumsuz etkilediği bilinen bir gerçektir.

Klashaber: Sesinizi duyurmak için ne gibi faaliyetlerde bulundunuz ve bundan sonra ki süreçte neler yapacaksınız?

Mustafa Buçan: #universiteliisciler platformu üyeleri olarak saygı ve sevgi çerçevesinde memuriyet ihdası gerçekleşene kadar hükümet ya da muhalefet ayırt etmeksizin vekillerimizle görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Ayrıca web sitemizden (www.universiteliisciler.com) ve sosyal medyadan sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Ulusal ve yerel gazetelerimizin saygı değer yazarlarına ve ekiplerine ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Nitelikli personel ihtiyacının hat safhaya ulaştığı günümüzde kamu maliyesine ilave yük getirmeden bu ihtiyacı karşılamak amacıyla üniversiteli işçilerin vakit kaybedilmeden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Kamu kurumlarında hangi statüde olursa olsun kendini mesleki ve akademik olarak geliştirmiş her personel eğitim durumuna uygun kadroya geçirilmelidir. Eğitimi engellenen kamu çalışanının verimliliğini artırmak mümkün değildir. Kendi ailesinden, sevdiklerinden feragatle mesaisinden ödün vermeden alınan bu diplomalar duvarda asılı kalmasın. Artacak sorumluluklarımız ile bu günleri hatırlamaya zamanımız kalmasın.