Beslenmenin hayatın bir süreci değil bütünü olduğunu belirten Demirci: “Doğru oluşturulan listelerle sağlıklı kilo kaybı ya da kazanımı sağlanarak kronik hastalıkların önüne geçilebilir, yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte hasta yükü, ilaç kullanımı azalabilir” dedi.

Fast food kültürü ve obezite ile ilgili de bilgiler veren Demirci, sürekli değil aralıklarla fast food tüketme tavsiyesinde bulundu.

Yasin ABACI: Öncelikle okuyucularımıza kendinizden ve firmanızdan bahsedebilir misiniz?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Merhaba! Ben Diyetisyen Helin Ilgın Demirci.  23 yaşındayım. Bu sene Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldum. Çeşitli kamusal ve özel hastanelerde, kliniklerde stajlarımı tamamladım. Adölesan, yetişkin, gebelik, emziklilik döneminde beslenme, hastalıklarda beslenme tedavisi, sporcu beslenmesi alanlarında danışmanlık veriyorum. Şu an Mersin’de Bade Beauty Estetik ve Güzellik Merkezi’nde danışmanlık vermekteyim. Hazırladığım kişiye özel, sürdürülebilir beslenme planlarını bölgesel incelme aletler ile destekliyoruz.

Yasin ABACI: Diyet nedir? Sağlık açısından olumlu ve olumsuz yanları nelerdir?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Diyet aslında bireyin tükettiği ve tüketmediği besinlerin tümüdür. Yaşa, boya, cinsiyete, kan değerlerine, kronik hastalık durumuna, metabolizma hızına, fiziksel aktivite sıklığına, genetik faktörlere, beslenme alışkanlıklarına ve yaşam tarzına göre bireyin vücudunun ihtiyacı olan besinleri doğru porsiyonlarla tüketmesi için diyetisyenlerin oluşturduğu listelerdir. Yani diyeti, diyetisyen yazar ve diyet kişiye özeldir. Diyet, aç kalmak demek değildir. Sevdiğiniz ve vücudun ihtiyacı olan besinleri tüketip, doğru beslenme davranışları geliştirip, düzenli ve dengeli beslenerek sağlıklı bir vücuda sahip olmaktır. Hayatın bir süreci değil, bütünüdür.

Doğru oluşturulan listelerle sağlıklı kilo kaybı ya da kazanımı sağlanarak kronik hastalıkların önüne geçilebilir, yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte hasta yükü, ilaç kullanımı azalabilir. Daha sağlıklı bireyler yetişir ve daha sağlıklı bir toplum gelişir. Bu noktada moda diyetler yolumuza taş koyar. Kişinin komşusundan duyduğu listeleri uygulaması ya da sırf popüler olduğu için vücudunu bazı besin gruplarından mahrum etmesi ya da sadece tek besin grubuyla beslenmesi, kısacası bilinçsiz yapılan ve beslenme uzmanları tarafından kişiye özel oluşturulmayan her liste sağlık için bir tehdittir. Özellikle gebelik, emziklilik, kronik hastalık durumları gibi  gereksinimlerin değiştiği koşullarda listenin kişiye özel olması çok daha fazla önemlidir.

Doğru yapılan diyetin sağlık açısından olumsuz yanı yoktur. Ancak bilinçsiz yapılan komşu diyeti, şok diyetler, diyete başlar başlamaz karbonhidratları hayatından çıkartıp ekmeği kesmek, (ekmek yemeyip, pilav ve makarna tüketmek…) yetersiz karbonhidrat, yetersiz protein alımı; sinirsel iletim ve regl döngüsünde önemli yeri olan yağları tüketmemek gibi davranışlar  metabolizmayı yavaşlatır, kas kaybına neden olur, kaş yaparken göz çıkarmış olursunuz.

Yasin ABACI: Obezitenin arttığı bir dönemdeyiz. Özellikle insanların hayat telaşı nedeniyle fast food kültürüne yönelmesi de obeziteyi tetikleyen en önemli etkenlerden. Bu konuda önerileriniz nelerdir?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Öncelikle fast food gıdaların neden bu kadar tercih edildiğini konuşalım. İş yerinize, evinize yakın olan her yerde bulunması, hızlı hazırlanması, tüketim ve taşıma kolaylığı. Yani her açıdan çok pratik ama sağlığa olan etkilerini düşündüğümüzde buna değer mi ? Tartışılır. Hiç fast food tüketmeyin demiyorum. Her gün tüketmeyin. Dışarda yemek yemek, bir şeyler içmek sosyal hayatın bir parçası. Sürdürülebilir beslenmede de kendimizi sırf sağlıklı beslenmek için eve kapanmayacağız.

Peki ne yapacağız ? Dışarda besin seçimlerimizi değiştireceğiz ( dürüm yerine servis isteyip porsiyon kontrolü sağlamak gibi) , vaktimiz varsa evde kendi öğünlerimizi hazırlayıp yanımızda taşıyacağız  marketlerde satılan hazır ama temiz içerikli gıdalara yöneleceğiz. Zaman zaman fast food da tüketeceğiz çünkü sürdürülebilir beslenmede yasak yok. Denge var.

Yasin ABACI: İnsanlar neden sizi tercih etmeli?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Kişinin ihtiyacına göre, hızlı kilo kaybını değil sağlıklı kilo kaybını hedefleyerek, keyif aldığı, istediği besini tükettiği, sonucunda sağlıklı beslenme davranışları oluşturduğu sürdürülebilir beslenme planları oluşturuyorum. Her şeyi tüketiyoruz ve sonrasında dengeliyoruz. Hiçbir besinde yasak olmadığı için saldırı psikolojisi yok ve süreç çok rahat. Hedefe ulaştıktan sonra da sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinen danışanlarım, dengelemeyi ve vücudunun ihtiyacı olanı biliyor ve ideali koruyor. 

Yasin ABACI: Diyet yapmayı kimlere önerirsiniz?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak,  ileride karşılaşılacak sağlık sorunlarının önüne geçmek isteyen, ilaca bağımlı olmak istemeyen herkese öneririm.

Yasin ABACI: Maalesef insanlar da kulaktan dolma bilgilerle diyet yapma alışkanlığı var. Bunu bir uzmana danışarak yapmaktansa eş, dost tavsiyesine göre yapıyorlar. Bunun zararları nelerdir? Ne gibi hastalıklara neden olabilir?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Diyetin uygulanabilir olması için kişiye özel bir program şeklinde hazırlanması gerekir.

Beslenme; kişinin yaşı, cinsiyeti, boyu, metabolizma hızı, fiziksel aktivite sıklığı, sağlık durumu, genetik faktörleri, çevresel faktörleri ve beslenme alışkanlıklarına göre planlanır. Bu yüzden bir başkasına (komşu, eş, arkadaş)  kilo verdiren diyet, size kilo aldırabilir, kas kaybı yaşatabilir, metabolizmanız yavaşlayabilir,,sağlıksız yeme davranışları geliştirmenize, hipoglisemi ( kan şekeri düşüklüğü)  ataklarına, kronik beslenme yetersizliklerine, vitamin ve minerallerin yetersizliğine neden olur. Örneğin; B vitaminleri eksikliği sinirlerinizi bozarak depresyona girmenizi, kalsiyum eksikliği kemik dokunuzun bozulmasını, demir eksikliği saç, cilt, tırnaklarınızın sağlıksız olmasına neden olur.

Ayrıca Hızla verilen kilo, aynı hızla ve üstüne eklenerek geri alınır. Kişiye uygun olmayan ve bilinçsiz uygulanan diyet listeleri de kilo vermeye direnci artırır.

Yasin ABACI: Çağımızın en önemli hastalıklarından olan stres birçok insanda yemek yeme olgusunu tetikliyor. Bu duruma karşı nasıl bir beslenme önerirsiniz?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Öncelikle bu atağın temeline inip mekanizmasını anlamak ve sonrasında çözüm üretmek gerek.

Stres durumunda vücutta kortizol hormonu salgılanır. Kortizol, kan basıncını ve kan şekerini yükseltir ( insülinin tam tersi olarak etki gösterir ) yükselen kan glikoz seviyesi ile iştah artar. Bu noktada ‘comfort food’ dediğimiz besinlere yönelim daha fazladır. Comfort food, yüksek karbonhidrat seviyesi veya basit hazırlanışı ile karakterize  yiyeceklerdir. Anlık olarak iyi bir seçenek gibi gözükse de uzun vadede özellikle karın çevresi yağlanmasını artırır.

Her bireyin olaylar sonucunda verdiği tepki ve stres anında salgıladıkları kortizol miktarı farklılık gösterir. Yapılan çalışmalarda karın çevresi yağlanması olan bireylerin kortizol hormon seviyelerinde de artış olduğu görülmüştür.

Kortizol hormon seviyelerini artıran beslenme alışkanlıkları

- Şekerli ve glisemik indeksi yüksek ( kan şekerini hızlı yükseltip, tokluk sağlama süresi kısa olan ) gıdalar tüketmek 

- Trans yağlar (margarin ve rafine edilmiş tüm bitkisel yağlar, ayçiçeği, mısırözü, soya yağı gibi sıvı yağlar da dahil)

- Alkol ve aşırı kafein tüketimi

- Antioksidan ve mikro besin unsurlarının eksikliği (vitaminler, mineraller, omega-3 yağ asitleri).

- Lifsiz gıdalarla beslenme. Yetersiz lif alımı sonucunda kan şekerinin dengelenmesi zorlaşır.

- Sağlıklı yağların ve proteinlerin az tüketilmesi (Sağlıklı yağlar ve proteinler uzun süreli tokluk hissi yaratmalarının yanı sıra kan şekeri ve kilo kontrolü sağlar )

10 adımda Ne Yapılmalı ?

1) Öğün Atlamayın

2) Öğününüz Çeşitli Olsun ( tam tahıllar, rafine edilmemiş karbonhidratlar + protein + sağlıklı yağlar + posa kaynağı sebzeler )

3) Her öğününüzde mutlaka sebze bulundurun

4) Hayvansal Yağ Tüketimini Azaltın ( zeytinyağı ve yağlı tohumlar gibi sağlıklı yağları tüketin )

Sürecin gizli kahramanları Sürecin gizli kahramanları

5) Hazır ve işlenmiş Yiyeceklere Sınır Getirin

6) Kurubaklagil ve Lifli Besinleri Tüketin

7) Bol Bol Su İçin

8) Alkol, sigara kullanıyorsanız hayatınızdan çıkarın

9) Egzersizi, nefes terapisini, meditasyonu hayatınıza dahil edin

10) İdeal Kilonuzu Koruyun

Yasin ABACI: Diyet ile ilgili son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Helin Ilgın DEMİRCİ: Diyet süresince, bu hafta şu kadar kilo verirsem istediğim şeyleri yiyebilirim, şu kiloyu vereyim kendimi ödüllendireyim diye düşünüp diyeti ceza-ödül kavramlarıyla bağdaştırmayın. Tavuklu salata tüketmek ceza değil ki hamburger ödül olsun .