Kurban Bayramında nasıl beslenmeliyiz? Nelere dikkat etmeliyiz? Et tüketimi ne kadar olmalı? Et nasıl pişirilmelidir? Tüm bu soruların cevaplarını Diyet Kapımda Mersin Kurucusu Faruk Gülsün’den sizler için öğrendik.

Kurban Bayramında sağlığımız için aşırı et tüketiminden kaçınılması gerektiğini belirten Faruk Gülsün aklınıza takılabilecek tüm soruları cevapladı.

65 yaş üstü güreşçilere ahde vefa örneği 65 yaş üstü güreşçilere ahde vefa örneği

İşte Gülsün’den hem sağlığınız hem de kilolarınızı korumak için önemli ipuçları:

“Kurban Bayramı İslam dininin yaygın olduğu tüm coğrafyalarda olduğu gibi ülkemizde de büyük bir manevi değere sahiptir. Kurban Bayramı’nda aile fertleri bir araya gelerek birlik ve beraberliğin simgesi olan uzun sofralar etrafında buluşurlar.Böyle kalabalık ve samimi ortamlarda insanın iştahı iyice açılır hiç farkında olmadan normal şartlarda tükettiklerinin neredeyse %50 fazlasını tüketir tabi aile bireyleri ve misafir olduğumuz ev sahiplerinin de ısrarlarını dahil edecek olursak ipin ucu iyice kaçar.

“Bayram sonrası pişmanlık yaşamayın”

Bayram sonrası pişmanlıklar yaşamamak için bayram süresince  beslenmemize biraz daha dikkat etmeliyiz.Özellikle şişmanlık, kalp-damar hastalığı, hipertansiyon, mide rahatsızlığı, böbrek hastalığı ve diyabet hastalığı olan bireyler beslenmelerine daha fazla dikkat etmelidir. Yaşlılar ve çocuklar da risk grubuna dahildir. Bu nedenle bu bireylerde tüketim daha dikkatli bir şekilde sağlanmalıdır.

Kırmızı et vücudumuzun yapı taşı olan proteinlerin en önemli kaynağıdır. Et grubu besinler  iyi kalite proteinin yanı sıra; demir, çinko magnezyum, fosfor, A vitamini, B1 vitamini, B6 vitamini, B12 vitamini, konjuge linoleik asit ve doymuş yağ içerir. Fakat  C ve E vitamini içermezler. Bu nedenle et grubu besinler  mutlaka sebzelerle pişirilmeli veya  yanında C Vitamini içeriği yüksek sebze, salata ya da taze sıkılmış meyve suları ile tüketilmelidir. Bu şekilde tüketilmesi hem besin çeşitliliği sağlanması açısından hem de demirin emilimi açısından önemlidir.

“Rigor Mortis safhasına dikkat!”

Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanlarda Rigor Mortis denilen bir sertleşme safhası meydana gelir. Yani etlerin kesildikten sonra 24-36 saat bekletilerek yumuşaması ve yenilebilir hale gelmesi gerekir. Toplumumuzda sıkça karşılaştığımız kesilir kesilmez birkaç saat içinde etin tüketilmesi durumunda et henüz Rigor Mortis evresinden çıkmadığından ciddi hazımsızlıklara, mide ağrılarına ve besin zehirlenmelerine neden olabilir. Bu nedenle kesilmiş olan etler 24-36 saat boyunca dolapta bekleyerek bu evre atlatılmalı ve daha sonra tüketilmelidir.

“Besin değeri pişirme yöntemi ile ilgilidir”

Etin lezzeti, kıvamı, kokusu ve besin değerlerinin korunması pişirme yöntemi ile yakından ilişkilidir. Etler ızgara, haşlama ya da yağsız bir şekilde sebzelerle tencerede pişirilebilir. Kızartma ve kavurma gibi pişirme yöntemlerinde çok uzun süre ısıyla temas ettiğinden, ette kanserojen madde oluşumuna sebep olmaktadır. Etin mangalda pişirilmesi durumunda dış kısmı hızlı bir şekilde pişer ve proteinler katılaşır böylece etin iç kısmı çiğ kalır. Etin az pişmesi ya da çiğ tüketilmesi etin kalitesini düşürür ve besin zehirlenmesine neden olabilir. Bu nedenle et orta, kor ateşte ve uzun süre pişirilmelidir.

“Tatlı tüketimine dikkat!”

Bayramda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise tatlı tüketimidir. Bayram boyunca tatlı tercihi ve porsiyonu konusunda çok dikkatli olunmalıdır. Bayramda şerbetli tatlılar ya da çikolata yerine sütlü tatlılar, meyveli tatlılar ya da  dondurma tercih edilebilir. Günde 1 porsiyonun üzerinde tatlı tüketilmemesi tavsiye edilir.

Ve su. Metabolizmanın sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi ve vücudun arınması için çok önemlidir. Bayramda meydana gelen beslenme alışkanlıklarının değişimi nedeniyle su tüketiminin önemi daha da artmaktadır. Bayramda su tüketimi arttırılmalı ve günde minimum 8-10 bardak su tüketilmelidir. Ayrıca asitli ve gazlı içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır.

Bayramda fiziksel aktivitenin arttırılması büyük bir öneme sahiptir. Beslenme şeklinin bayramda ağırlaşmış olması nedeniyle rutin olarak yapılması gereken fiziksel aktivite daha da arttırılmalı ve böylece denge sağlanmaya çalışılmalıdır.

Tüm okurlarımıza, tavsiyelerimize kulak vererek geçirecekleri sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim.”