İstanbul Sanayi Odası tarafından 2024 yılı Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesi açıklandı. Açıklanan firmalar arasında 12 Mersin firması bulunuyor. Bu firmalardan 6 tanesi de tarım ve gıda sektöründe hizmet veriyor.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, açıklanan listede Mersin’den 6 tane tarım ve gıda sektöründe firmanın bulunmasının, tarım ve gıda sektörünün Mersin ekonomisi açısından önemini açıkça gösterdiğini vurguladı.

“MERSİN; TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN İLLERİNDEN BİRİ”

PASHA Bank’tan tarımın gücüne 120 milyon TL’lik katkı PASHA Bank’tan tarımın gücüne 120 milyon TL’lik katkı

Açıklanan tablonun Mersin’in, tarım ve gıda sektöründeki konumuyla Türkiye’nin önde gelen illerinden biri konumunda olduğunun da bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Özdemir şunları söyledi: “Bu tablo, tarım ve gıda sektörünün ilimiz ekonomisi açısından önemini açıkça göstermektedir. Mersin, tarım ve gıda sektöründeki konumuyla Türkiye’nin önde gelen illerinden biri konumundadır. Ülkemizin bitkisel üretim değerinde ve tarımsal ihracatında üçüncü sırada yer almaktadır. Mersin, başta narenciye olmak üzere özellikle yaş meyve ve sebze üretiminde ve ihracatında ön plana çıkmaktadır. Diğer yandan, ilimizde üretimi çok az hacimde olmasına karşın, Türkiye’nin bakliyat ihracatının yüzde 89’u Mersinli firmalar tarafından yapılmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu Dış Ticaret İstatistikleri Genel Ticaret Sistemi verilerine göre, 2024 yılında, ilimizce gerçekleştirilen 8,3 milyar dolarlık toplam ihracatın 4 milyar doları tarım ve gıda ürünlerinden oluşmuştur. Ülkemizin 32,6 milyar dolarlık tarımsal ihracatında Mersin’in payı yüzde 12,2 düzeyindedir. Bu veriler, tarım ve gıda sektörünün Mersin için bir ekonomik faaliyet olmanın da ötesinde, aynı zamanda stratejik bir kalkınma unsuru olduğunu ortaya koymaktadır. Öncelikle, İSO 500 listesine giren firmalarımızı tebrik ediyorum. Diğer yandan, ilimizin tarım ve gıda sektöründe gelişmek için çok daha fazla potansiyeli bulunmaktadır. Ancak, şu anki ihracat yapımız daha çok sofralık ya da hammadde olarak nitelendirdiğimiz ürünlere dayanmaktadır. Önümüzdeki dönemde küresel piyasalarda rekabetçi olabilmek için katma değeri yüksek işlenmiş ürünlere yönelik mekanizmalar kurmalıyız. Devletimizden beklentimiz, bu dönüşümün sağlanmasına yönelik adımların atılması ve ilgili teşvikler ile desteklerin bu doğrultuda düzenlenmesidir.