Türkiye Kamu-sen Mersin İl Temsilcisi Metin Ercan, Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımı ve dünyanın bu soykırıma sessiz kalmasını kınadı.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününe Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımın gölgesinin düştüğünü vurgulayan Ercan: “Bir buçuk asırdan beri zulme uğrayan, soykırım gören, evlerinden yurtlarından edilen soydaşlarımızın görmezden gelinmesi ne Türkiye ne de dünya nezdinde bir anlam ifade etmiyorsa bugün dünyada insan haklarından söz etmek mümkün değildir” dedi.

İnsan haklarını var edebilmenin ancak eldeki imkânlarla, insanlığın geldiği noktayı ve insan olarak değerini korumakla olacağını savunan Ercan, dünyanın birçok bölgesinde hak ve özgürlük adıyla katliamların yaşandığını ifade etti. Ercan: “Ne yazık ki; tüm dünyada temel hak ve özgürlükler konusunda yaşanan sorunlar, evrensel değerlerin bir grubun eline teslim edilmesinden dolayı ortaya çıkmaktadır. Baskın güçler, kendi çıkarlarına uygun bulduğu toplumlar için demokrasi ve insan hakkını öngörmekte, bunun dışındaki toplumlara ise yaşama hakkı dahi tanımamaktadır” dedi.

“Doğu Türkistan, boğazımızda düğümdür”

Türklere karşı dünyanın birçok yerinde yapılan soykırımı unutmadıklarını dile getiren Türkiye Kamu-sen Mersin İl Temsilcisi Metin Ercan: “Hep söylediğimiz gibi, biz yüreğimizde Irak’ta dökülen kanın sızısını duyuyoruz. Biz dağlık Karabağ’da yaşanan Hocalı soykırımına ağıtlar yakıyoruz. Filistin’de,  Arakan’da yaşananlara ağlıyoruz. 1974 Kıbrıs Harekâtından önce Türklere yapılan soykırıma varan etnik temizlik mezalim hafızalarımızdan silinmez. İran Türklüğünü unutmayız, unutamayız. Batı Türklüğüne karşı Avrupalı ülkelerin yürüttüğü asimilasyon temelli entegrasyona, inançlarımıza ve dilimize karşı yürüttüğü anlaşılmaz tutuma hep birlikte “Hayır” deriz. 1757 yılından beri Çin işgali altındaki Doğu Türkistan, boğazımızda düğümdür. Çin zulmünden kaçan soydaşlarımız, anayurtlarında yaşayan yakınlarından haber dahi alamazken, zulmün boyutlarının soykırıma dönüştüğü görülmektedir. Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın binlerce yıldır yaşadığı topraklar işgal altında olduğu gibi seyahat özgürlükleri kısıtlanmakta, doğum kontrolü yoluyla nüfuslarına müdahale edilmektedir” dedi.

“Karşılık olmaması anlaşılır gibi değildir”

Yaşanan soykırımın boyutlarıyla ilgili de bilgiler veren Ercan, dini inançları noktasında da bir takım zorluklar yaşayan Doğu Türkistan halkının çektiği sıkıntılara İslam Dünyasının da karşılık vermemesine anlam veremediklerinin altını çizdi.

Birleşmiş Milletlerin bu soruna müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Ercan: “Çin hükümeti, zorla kendi topraklarına kattığı ve zorla vatandaş yaptığı soydaşlarımızdan yaşama hakkını dahi esirgerken hangi insan hakkından bahsedecek, hangi değerleri savunacağız? Bu nedenle özellikle Birleşmiş Milletlerin dünyanın kanayan yarası haline gelmiş olan bu soruna eğilmesini istiyoruz. Dünya İnsan Hakları Günü’nde Türk hükümetinin de Birleşmiş Milletler nezdinde derhal girişimlerde bulunmasını bekliyoruz” dedi.