Adana’da 20 yıl önce naylon bir çadırda kuzu kaburgayla kebapçılığa başlayan Yaşar Aydın, şimdi iki iş yerinde onlarca işçiye istihdam sağlıyor. Aydın, “İlk dükkanıma ‘kaburgacı’ yazdığımda ‘abi kurbağacı mı?’, ‘Kurbağa alımı var mı?’ diye soruyorlardı. Ama sabrettim. Şimdi istihdam sağladığım kişilerin aileleriyle birlikte yüzlerce insan ekmek yiyor yanımda” dedi.  


İlkokulu yatılı okuyan Yaşar Aydın, yaz aylarında ise sokaklarda boyacılık, simitçilik ve lokantalarda bulaşıkçılık yaparak iş  hayatına atıldı. 20’li yaşlara geldiğinde Aydın, lokantalarda kebap ustası oldu. Daha sonra evlenen Aydın, Osmaniye’de yaşarken Adana’nın merkez Yüreğir ilçesine gelip Sinanpaşa Mahallesi Kozan Çarşısı’nda naylon çadırda küçük bir mekan açtı.   ‘Kaburgacı’ tabelası asıp 4 sandalye, 1 masa ve 1 metrelik kebap tezgahıyla işe başlayan Aydın, aradan geçen yıllarda işini büyüttü. 5 yıl önce de Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi’nde ikinci şubeyi açan Yaşar Aydın, tek başına başladığı kebapçılık işinde şimdi onlarca kişiye istihdam sağlıyor.


Başarı hikayesini İHA muhabirine anlatan Aydın, çok zor dönemlerden geçtiğini belirtti. Bazı günlerde siftah yapmadan Osmaniye’ye gidip geldiğini anlatan Yaşar Aydın, “Ama sabrettim, rabbim de nasip etti şuanda onlar kişiye istihdam sağlıyorum, onların da aileleriyle birlikte yüzlerce kişi ekmek yiyor yanımda. Diğer şubemi 5 yıl önce açtım. Artık Türkiye’yi aştı sınırlarımız ve dünyadan insanlar geliyor” diye konuştu.


Adana’ya ‘boru kebabı’ ve ‘açma kebabı’ olarak yeni kebap çeşitleri kazandırdığını aktaran Aydın, “İlk dükkanıma ‘kaburgacı’ yazdığımda ‘abi kurbağacı mı?’, ‘kurbağa alımı var mı?’ diye soruyorlardı. Çünkü insanlar o zaman kaburga diye bir şey bilmiyorlardı. Kaburga kebabını icat ettim. Boru kebabını ve açma kıymayı icat ettim. Benim etimin hepsi kaburgadan” ifadelerini kullandı.

"Sabır, sebat, kanaat ve şükür"
Yeni işe başlayanlara sabretmeleri tavsiyesinde bulunan Aydın, “Sabır, sebat, kanaat ve şükür diye dört sözüm vardır. Sabredersen ve dürüst olursan olmaz diye bir şey yok. İnsanların asla cebine bakmadım, hep kalbini kazandım. Şehir dışından gelenler çok memnun. İstanbul’dan uçakla gelip kebap yeyip gidiyorlar. Başkalarının yaptığı şeyi yapmayacaksın. Kendin üreteceksin. Hayatta kimselerin yaptığı şeyi yapmayacaksın. Hayatta bir kebapçıya gitmedim. Ben kendi bildiğimi yaparım. Kendi bildiklerini yaparlarsa başarılı olurlar. Taklitle bir yere varılmaz. Taklitler aslını yaşatır” dedi. 
İyi bir Adana kebabının erkek kuzu etinden olacağını aktaran Aydın, “Başka bir et kullanılmaz. Şuan dana eti, kuyruk yağı ile karıştırılarak Adana kebabı yapılıyor. Böyle bir Adana kebabı olmaz” dedi.
Mersin’den kebap yemek için Adana’ya gelen Latife Akkum isimli vatandaş ise, “Sırf bu lezzet için geldim. Bir türlü kısmet olmamıştı gelmek. Ustaların eline sağlık. Muhteşem. Mersinlilere sesleniyorum. Mersin’i bırakın, Adana’ya gelin” diye konuştu.