Tanrı sana “Şeyh Edebali ömrü” nasip eylesin…

Ten kafesinden sıhhat, yüreğinden huzur, gözlerinden nur eksik olmasın…

İmanın, ahlâkın, aklın, erdemin, basiretin, sabrın, cesaretin, metanetin, bilgeliğin, ufkun, sevgin muhkem olsun…

Sen var ol, Türk milletine gören göz, duyan kulak, konuşan dil, düşünen akıl ol…

Rahmetli Başbuğ’un rahlesinden taşıdığın “emanet”i, Kızılelma’ya taşımayı Tanrı sana nasip etsin…

Kılıcın keskin olsun, beyliğin ışısın!

         *

Hani o karlı 4 Nisan Ankara gününde yüklendiğin “Bozkurt duruşun” hep daim olsun…

Hani 1999’da TBMM’de tek başına “şanlı bayrağın önündeki nöbetin” hep daim olsun…

Hani 2017’de dediğin “Dünya başıma yıkılsa bu davadan vazgeçmem” andın hep daim olsun…

Hani Ülkücü Şehitler Anıtı’nda durduğun “duaların” hep daim olsun…

Hani Yenikapı’daki “Büyük Türk milleti!” kükreyişin hep daim olsun…

Hani Balgat’ta diktiğin “Bozkurt kalesindeki varlığın” hep daim olsun…

Hani “50 yıldır yaşattığın muştular”, “Devlet aklıyla yönettiğin devlet” hep daim olsun!

*

Bey'sin sen Bey'im…

Bağışla, unutuveriyoruz “insan” olduğunu…

“Kan kusup, kızılcık şerbeti içtim dediğini” unutuveriyoruz…

“Ameliyat masalarında sırtına saplanan hançerleri” unutuveriyoruz…

“Yağlı urganlardan gelen davayı, çileye doğmuş Ülküdaşlarını hep bağrına bastığını” unutuveriyoruz…

“Helâl varlığını Türk çocuklarının Ocaklarına armağan ettiğini” unutuveriyoruz…

“Makamları, mevkileri Türk milletinin istiklal ve istikbali için elinin tersiyle ittiğini” unutuveriyoruz…

“Onca fakire fukaraya imanınca kol kanat gerdiğini” unutuveriyoruz…

Bağışla, Bey'sin sen, Devlet Ata’sın…

*

Belki şu anda Yaşar Özel’den “O yalnız geceler bana arkadaş” ı dinliyorsun, lakin sen Bey'sin Bey'im…

Belki “06 TCD 07” li klasik Ford’unla Ankara caddelerinde stres atıyorsun, lakin sen Bey'sin Bey'im…

Belki “Osmaniye rüzgârı estiren Çayyolu’ndaki konakta”, belki “Datça sahilindeki yazlıkta bir yudum keyif kahvesi içemedin” yıllardır, lakin sen Bey'sin Bey'im…

Vatan 81 vilayet, gün 24 saat… Aklın hep Türkiye ya… Belki “bir yaz akşamı Kızılay’da şöyle bir umarsızca dolaşamadın”, lakin sen Bey'sin Bey'im…

Türk dünyası ve İslam âlemi senin yüzün gülsün diler…

Yüzün gülsün ki, dünyanın yüzü gülsün, Bey'sin sen Bey'im!

         *

Tanrı sana Şeyh Edebali ömrü nasip eylesin…

Türkmen Beyi'mizsin, Devlet Bey'imizsin, Tanrı bağışlasın seni…

Lakin sen Bey'sin Bey'im…

Hani öfke hep bize; uysallık sanaydı… Güceniklik bize; gönül almak sanaydı… Suçlamak bize; katlanmak sanaydı… Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sanaydı… Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sanaydı… Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sanaydı… Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sanaydı… Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sanaydı…

Katlandın, dayandın, inandın; yaslandığımız duvar, sessiz sevdamıza yâr oldun…

Bozkurt olup, Türk’ün önüne düştün…

Bilge olup, devleti ufka yürüttün…

Dost, düşman iyi belledi varlığını…

Tanrı sana Şeyh Edebali ömrü nasip eylesin Bey'im…

Seni doğuran anaya, seni yetiştiren babaya ne mutlu…

2023’te de buluştursun Ulu Tanrı, sağlık, huzur, bereket içinde güzel nice yıllara Devlet Ata… Yolun yolumuzdur, dönersek kahpeyiz!

         *

TEBRİK / Bütün okuyucularımın ve asil Türk milletinin yeni yılını kutlarım!