İSÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Ulukaya: “Avrupa’nın en büyük kanser araştırma topluluğu EORTC’nin Patobiyoloji Grubu yıllık bilimsel toplantısını bu sene üniversitemizde ve ülkemizde düzenlendi. Bundan büyük bir onur duyuyoruz. Başka bir sevincimiz de, 3’ü üniversitemizden olmak üzere; ülkemizden 5 bilim insanın yeni bulgularını sunmuş olması. Ayrıca, Dr. Öğretim Üyemiz Didem Karakaş, pankreas kanserinin daha başarılı tedavi edilebilmesine yönelik geliştirmeyi planladığı ve aynı zamanda bir TÜBİTAK projesi olan çalışması ve yaptığı sunumla ödül aldı.”

Araştırma üniversitesi olma vizyonu, teknoloji yatırımları, özellikle kurduğu sağlık AR-GE merkezleri ve uluslararası iş birlikleriyle öne çıkan İstinye Üniversitesi, yeni bir uluslararası ilişkiler başarısına imza attı.

Avrupa’nın en büyük kanser araştırmaları topluluğu olan EORTC’nin (European Organisation for Research and Treatment of Cancer) “Patobiyoloji Grubu”, 14’üncü bilimsel toplantısını bu sene İstinye Üniversitesi’nde düzenlendi.

İSÜ öğretim üyesi Dr. Didem Karakaş’a ödül

3 gün süren bilimsel toplantıyla ilgili bir açıklama yapan, EORTC topluluğuna ülkemizden üye olan tek bilim insanı, İSÜMKAM (İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma Merkezi) Direktörü ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr Engin Ulukaya, EORTC’nin, Avrupa’nın en büyük kanser araştırmaları organizasyonu olduğunu vurgulayarak; “EORTC’in yıllık toplantısına ev sahipliği yaptık. Bu önemli bir başarı. Zira, söz konusu patobiyoloji grubu şu anda tüm dünyada meme kanserinde kullanılmaya başlanan bir testin (uPA, PAI-1 ELISA testi) yaratıcısıdır. Benzeri şekilde yakında kliniklerde kullanılacağını göreceğimiz birçok test üzerinde halen süregiden çok önemli çalışmalar yapmaktadır. Topluluk yıllık bilimsel toplantısı için her sene Avrupa’nın bir şehrini ve üniversite seçer ve kanser araştırmalarındaki en güncel gelişmeleri ele alır. Bu sene ayrıca, Dr. Öğretim Üyemiz Didem Karakaş, pankreas kanserinin daha başarılı tedavi edilebilmesine yönelik geliştirmeyi planladığı ve aynı zamanda bir TÜBİTAK projesi olan çalışması ve yaptığı sunumla ödül aldı. Bu ödül, projesinin Avrupa’daki ilgili bilim adamlarınca da kabulü anlamına geliyor.” dedi.

3’ü İSÜ’den olmak üzere; Türkiye’den de 5 yeni sunum gerçekleşti

Etkinlikte özellikle, kanser tanı ve yaşam süresi tahmininde grubun üzerinde çalıştığı yeni biyobelirteçlerin tartışıldığını belirterek, sözlerine şöyle son verdi: “Ayrıca, kanser biyoinformatiği ve dolaşımdaki tümör hücreleri gibi onkolojinin geleceğini yakından ilgilendiren konular üzerine son gelişmeler paylaşıldı. Özelikle ülkemizden de, 3’ü üniversitemizden olmak üzere; 5 araştırmacının yeni bulgularını sunması bizi daha da mutlu etti.”