Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (NÜKÇAM) Müdürü Doç. Dr. Leyla Kahraman Yüce 25 Kasım Kadına yönelik şiddetle mücadele günü kapsamında yaptığı açıklamada 324 günde 302 kadının öldürüldüğünü söyledi.

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren NÜKÇAM Müdürü Doç Dr. Leyla Kahraman Yüce 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele ve dayanışma günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Bizler bugün hala kadına yönelik şiddet haberleri İle uyanmaya şiddetin tanığı ve mağduru olmaya devam etmekteyiz dedi.

Kahraman Yüce, “Bizler bugün hala kadına yönelik şiddet haberleri İle uyanmaya şiddetin tanığı ve mağduru olmaya devam etmekteyiz. Onca imzalanan uluslararası sözleşmeye, yapılan ulusal yasal ve yönetsel düzenlemeye rağmen kadına yönelik şiddet hız kesmeden devam etmekte, her gün kadınlar şiddetin hedefi olmaktadır. Ülkemizde 1 Ocak 2019- 20 Kasım 2019 döneminde sadece medyaya yansıyan haberlere göre 324 günde en az 302 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Kadınların % 64’ünü kocaları ve sevgilileri öldürdü. Kadınlar en güvende olmaları gereken yerde evlerinde güvende değiller. Cinayetlerin ve şiddetin çoğu evde gerçekleşmektedir. Hacettepe Üniversitesi’nin Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın desteğiyle yaptığı bir araştırmaya göre; ülkemizde her 10 kadından 4’ü eşi ya da erkek arkadaşından fiziksel şiddet görüyor. Şiddet gören Kadınların yüzde 89’u hiçbir yere başvurmuyor. Kadının en çok şiddet gördüğü yer İç Anadolu Bölgesi. Buradaki kadınların yüzde 42,8’i yaşamının herhangi döneminde fiziksel şiddete maruz kaldığını söylüyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 44’ü şiddetten kimseye söz etmemiştir. Şiddete maruz kalan kadınlar arasında, kurumsal başvuruda bulunanların oranı sadece yüzde 11’dir. Bu oranlar çok vahim düzeydedir. Dünyada ve ülkemizde kadınlar sırf cinsiyeti nedeniyle şiddete maruz kalmaktadır. Kadına yönelik şiddet; kadınların yaşama, sağlık ve beslenme, eğitim, gelişme, toplumsal ve ekonomik yaşama katılım gibi temel insan haklarını ve özgürlüklerini ihlal eden önemli bir toplumsal sorundur. Kadına yönelik şiddet, eşitsizlik ve ayrımcılığın temel nedeni toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Kadını baskı altında tutmayı ve kadın üzerinde üstünlük kurmayı amaçlayan toplumsal cinsiyet temelli şiddet, erkek egemen toplumsal yapının etkisiyle oluşmakta ve toplum tarafından görülebilmektedir. Kadınlara yönelik tüm alanlarda - Hukuktan Eğitime, ekonomiden siyasete, sağlıktan çalışma hayatına- söylem ve uygulamalarla eşitsizlik, ayrımcılık ve şiddet sona erdirilmelidir. Kadına yönelik şiddeti ancak bu konudaki çalışmalarımızla ve tüm toplumda işbirliği ile sonlandırabiliriz. İnsanca, eşitlikçi ve şiddetin olmadığı güvenli bir dünya İçin şiddete hep birlikte son verelim” dedi.