Takvimler 8 Mart 1857’yi gösteriyordu. Yer ABD'nin New York eyaletinde bir tekstil fabrikası. 40 bin dokuma işçisi günlük 16 saati bulan çalışma koşullarının düzeltilmesi istemi ve eşit işe eşit ücret sloganıyla greve başladı. Ancak polislerin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi oracıkta can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı. Bu, o tarihe kadar görülmüş en büyük cenaze töreniydi. 1910 yılına gelindiğinde ise Alman siyasetçi Clara Zetkin’in teklifi üzerine 1857 yılında hayatını kaybeden kadınların anısına 8 Mart tarihi her yıl Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmaya başladı.

Tarihi geçmişi ve çıkış gayesine bakarsanız kapitalist düzene ve eşitsizliğe karşı daha o dönemde dik bir duruş sergileyen emekçi kadınların anısı bu özel günde yad edilmeye başlanmıştır.

Peki günümüze dönersek sizce 8 Mart hala aynı duygularla hatırlanıyor mu? Yoksa markaların günler öncesinden kampanyalara başladığı, erkeklerin kadınlara hediyeler aldığı, kadınların ‘kız kıza gezelim bu gece’ snaplari atarak feminist düşünce yağmurları altında alkollü mekanlarda doyasıya eğlendiği, sosyal medyada Frida Kahlo paylaşımlarının zirve yaptığı bir günden öteye gidemedi mi? İkinci kısım biraz daha tanıdık geliyor sanki ne dersiniz?

Sanırım başta din, kültür, ahlak, eğitim gibi toplum düzenini yakinen ilgilendiren konularda yaptığımız gibi bugünü de işimize geldiği biçimde yorumlayıp en eğlenceli, en kolay, en kazançlı nasıl geçirebiliriz derdine düşmüşüz.

Küresel cinsiyet eşitsizliği raporuna göre 144 ülke içerisinde kadın erkek eşitliğinin tam olarak sağlanabildiği sadece 25 ülkenin olduğu, ekonomik katılım kategorisindeki global verilere göre ise bugünkü koşullar olduğu gibi devam ederse işyerlerinde kadınlar ve erkekler arasındaki ücret eşitliğinin 217 yıla kadar sağlanamayacağı, yaklaşık 62 milyon kız çocuğunun okula gidemediği, 5-9 yaş arasındaki kız çocuklarının haftada ortalama 4 saatini, 10-14 yaş kız çocuklarının ise 9 saatini ev işleriyle geçirdiği, her 7 dakikada 15 yaşın altında bir kız çocuğunun zorla evlendirildiği bir dünyadan farkındalık oluşturmaya çalışmak yerine bu özel günü alışveriş, eğlence ve kutlama ile geçirerek kapitalist düzenin kazanmasına çanak tutan herkese selam olsun. Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun.