Batıgöz Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fikret İşbilir, mevsim geçişlerinde en çok karşılaşılan hastalıkları ve çocukları bu hastalıklardan korunmanın yollarını anlattı… Soğuk hava yavaş yavaş etkisini gösteriyor. Havaların dengesinin değişmesi ve okulların açılması ile birlikte çocuklar için enfeksiyon ve hastalık dönemi de başlamış oldu. Özellikle mevsim geçişlerinde bakteriler daha hızlı yayıldığından, hastalıklar çocukların sağlığını tehdit etmeye başlıyor. Bu süreçte çocukları hastalıklardan korumak ve bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için hijyen koşullarına dikkat ederek ve sağlıklı beslenerek ilk önlemlerin alınması gerekiyor. HANGİ HASTALIKLAR DAHA SIK GÖRÜLÜYOR? Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, boğaz ağrısı, ateş, öksürük, kulak ağrısı ve burun akıntısı sorunları, sonbahar mevsiminde çocuklarda en çok görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Mevsimsel değişikliklerde yaşanan sıcaklık farklılıkları bazı bakteri ve virüslerin ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Bu nedenle özellikle alerjik reaksiyonlar ve üst-alt solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşanıyor. Çocukların mevsim değişikliklerinde bağışlık sistemini güçlendirerek bu süreçten daha az zarar görmelerini sağlamak için ebeveynlere önemli görevler düşüyor. PAKETLİ GIDADAN UZAK DURUN! Doğal ve doğru besinlere ulaşma konusu günümüzde artık zorlaşsa da çocukların bağışıklığını güçlendirmenin en önemli yollarından biri sağlıklı beslenmeden geçiyor.Bunun için özellikle marketlerde satılan paketli ve çoğu yapay şekerli ürünlerden çocukları uzak tutmak gerekiyor. Mevsimsel geçiş sürecinde sebze ve meyveler, beyaz et ürünleri bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklara kalkan oluşturmak açısından önemli bir rol oynuyor. Sonbaharda bağışıklığı kuvvetlendirecek başlıca besinler arasında; mantar, pırasa, ıspanak, turp, havuç, karnabahar, brokoli, ceviz, üzüm, elma, greyfurt gibi sebze ve meyveler ön plana çıkıyor. Uzm. Dr. Fikret İşbilir, bu besinlerin yanı sıra balık tüketiminin de önemine dikkat çekiyor. HASTA ÇOCUĞUNUZU OKULA GÖNDERMEYİN Özellikle sınıf gibi kalabalık alanlarda bulaşıcı hastalıkların kolayca yayıldığını biliyoruz. Bunun önüne geçebilmenin koşullarından birinin de hijyen koşullarını eksiksiz yerine getirmek olduğunun altını çizen Batıgöz Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Fikret İşbilir, ebeveynleri bu konuda uyarıyor: Bakteriler en çok el yoluyla bulaştığı için gün içerisinde ellerin sabunla yıkanması ve ağza sürülmemesi gerekiyor. Sınıf gibi kalabalık ortamlarda hastalık geçiren diğer çocuklarla yakın temasta bulunulmaması gerekiyor. Bu konuda ebeveynlerin hassas davranması ve hastalık döneminde diğer çocukların da etkilenmemesi adına çocuğun okula gönderilmemesi gerekiyor. ANTİBİYOTİK TEDAVİSİNE GEREK YOK Çocuklarda sıklıkla görülen hastalıkların başında yer alan nezle ve grip genellikle birbiriyle karıştırılıyor. Nezlenin başlıca belirtileri; burun tıkanıklığı, şeffaftan başlayarak yeşilimsi hale gelen burun akıntısı, halsizlik ve öksürük olarak karşımıza çıkarken, gripte ise en çok ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Gribal enfeksiyonlarda Aralık ayına doğru artış beklenirken, üst solunum yolu enfeksiyonları içinde farenjit (yutak iltihabı), tonsillit (bademcik iltihabı), sinüzit(sinüs iltihabı), otit (kulak iltihabı), rinit (burun iltihabı) ve soğuk algınlığı daha fazla görülebiliyor. Bunların çoğu virüs kaynaklı enfeksiyonlar olduğu için, aslında antibiyotik tedavisine gerek kalmıyor. PAMUKLU KIYAFETLER GİYSİN Enfeksiyonlara önlem olarak çocuklara hekimin önerdiği C vitamini ve çinko takviyesinin verilebileceğini belirten Uzm. Dr. Fikret İşbilir, daha önce astım gibi tekrarlayan akciğer enfeksiyonları olan ve astım, şeker hastalığı ve kalp hastalığı tespit edilen çocuklarda grip aşısının uygulanmasının oldukça önemli olduğuna dikkat çekiyor. Korunma yöntemleri arasında uygun kıyafet tercihleri ve pamuklu giyeceklerin tercih edilmesi de önem taşırken besinlerde protein içeriğinin biraz daha arttırılması, besin kalorisinin zenginliğine dikkat edilmesi, bol sıvı alınması ve bu dönemde doktor tarafından belirlenmiş probiyotiklerin de tüketilmesi tavsiye ediliyor.