Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 24 ve 25’inci dönem Mersin Milletvekili ve Özel Mersin Su Hastanesi Dahiliye Uzmanı Uzman Dr. Ali Öz, korona virüsü salgınını ciddiye almayan ülkelerin bedelini ağır bir şekilde ödediğinin altını çizdi.
Korona virüsün yayılma süreci ile ilgili bilgiler veren Uzman Dr. Ali Öz: “Korona günlerinde 1, 10’dan büyüktür. Tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de tamamen etkisi altına alan ve insanlık tarihinin en kapsamlı seyahat kısıtlamasına sebep olan pandemi hızla yayılıyor. Henüz hiçbir ülke tepe noktasını gördük diyemiyor ve durum kötüleştikçe de 1, 2 hafta kritik diyor” dedi.
“Vaka sayısı 2,5 milyona ulaştı”
Salgının; ilk olarak 11 milyon nüfuslu Çin’in Vuhan şehrinde canlı hayvan pazarında tespit edilen 4 vakayla başladığını hatırlatan Dr. Öz: “4 vakayla başlayan bir macera her bir vakanın 2, 3 kişiye bulaştıracağı öngörüsüyle bugün tüm dünyada 2,5 milyona ulaşmış durumda. Seyahat kısıtlamasından önce 7 milyon insan Vuhan şehrinden ayrıldı. Virüsün kolayca insandan insana damlacık yoluyla bulaştığı anlaşıldı. Kıtalar etkilenmeye başladı, ciddiye almayanlar bedelini çok ağır ödedi. İtalya’da feryatlar artarken AB ülkeleri İtalya’yı kaderine terk etti, dahası tıbbi destek ambargosu bencilliğine bile girildi. İlk yardım eli Çin’den, Rusya’dan, Küba’dan ve Türkiye’den uzandı. Vaka artış sayısının iki katına çıkmasını engelleyen ve ciddi tedbirler alan Yunanistan ve Danimarka çok can kaybı yaşamadı” dedi.
“Tedbirler gecikmeli olsa da hızlıca alınmaya başlandı”
Mart ayı başına kadar Avrupa’nın salgınla ilgili sessiz kaldığını belirten Öz, vaka sayılarının hızla artması sonucunda gecikmeli olsa da tedbirlerin hızlıca alınmaya başlandığını ifade ederek: “İtalya’yla beraber İspanya, İngiltere, Fransa hızla can kayıplarının yaşandığı ülkeler oldu. Tehlike tüm hızıyla tüm dünyada etkisini gösterirken, Türkiye’de de 11 Mart ilk vakanın görüldüğünün resmi olarak açıklandığı gün oldu” dedi.
“Bilim Kurulu kararları siyasete havale edildi”
Salgın öncesinde oluşturulan Bilim Kurulu’nun önerileriyle ülkemizde peş peşe önlemler alındığını vurgulayan Dr. Ali Öz, ancak Bilim Kurulu kararlarının sağlık açısından harfiyen yerine getirilmesi gerekirken tavsiye kararı olarak açıklandığının ve siyasete havale edildiğinin altını çizdi. Öz: “Tedbirler kademe kademe arttırılmaya çalışıldı, gönüllülük esas alındı. Burada sıkıntılar başladı. Kararlı, kati, sert tedbirler devreye konulamadı. Nihayet virüsle tanışmamış ilimiz kalmadı. Yapılanları, devletin sağlık alt yapısını, Türkiye’deki sosyal güvenlik sistemini, ücretsiz verilen tıbbi tedavileri alkışlamak ve devletimizle övünmek hakkımız. Milletimizin uyum oranı maalesef istenilen düzeye çıkmadı. Her fırsatta kuralları ihlal etmek tehlikeye davetiye çıkarmak olduğu bilincine varamadık. Tedbirlerle savuşturacağımız durumu yasaklar ve cezalara bıraktık. Tam zamanlı sokağa çıkma yasağı kararını uygulayamadık. Devletimiz büyükşehirler ve Zonguldak için 48 saatlik sokağa çıkma yasağı kararı aldı. Ani alınmış bu kararla kuralsız istenmeyen kalabalıklar oluştu. Yasağın sonrasındaki Pazartesi günü tehlike bitmiş gibi önlemleri gevşeten insanlar gördük. Virüs insanlarla beraber mesaiye başladı. İhlal ettiğimiz her kural yeni tehlikeye açılan kapıdır” dedi.
“1 yanlış 10 doğruyu götürür”
Bu hafta uygulanan 48 saatlik sokağa çıkma yasağının ardından yasak devam ediyormuş gibi davranılması gerektiğini vurgulayan Uzman Dr. Ali Öz : “Yoksa bu kadar çekilen zahmetin, bu kadar ödenen bedelin hiçbir anlamı olmayacaktır. Sağlığını bizim için riske atan sağlık çalışanlarına destek olmanın yolu da kurallara eksiksiz uymaktır. Sokağa çıkma yasağının anlamlı olması için hafta içi kurallara tam olarak riayet edilmesi zaruridir. Bu mücadele 1 yanlış 10 doğruyu götürür. Yarınlarda birlikte olmak istiyorsak, biraz ayrı kalma mecburiyetimiz var. Hastanelerde yoğun bakımlarda cihaza bağlı kalmaktansa evde zaman geçirmekte fayda var. Kendimiz hafif atlatsak bile bulaştıracağımız bir kimsenin hayatını riske atma ihtimalimiz ve vebalimiz var. Hafta başında virüsü mesaiye başlatmamak bizim elimizde. Dayanışma içinde bu zor günleri aşacağız. Kendimiz için değil, insanlığı yaşatmak için kurallara uyacağız. Sağlık dolu güzel günler görmek dileğiyle, evde kalalım” dedi.
