Tüm dünyada etkisini sürdüren ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Şubat ayında pandemi olarak ilan edilen Yeni Koronavirüs Hastalığı  (Covid-19) için geliştirilmiş kesinleşmiş etkili bir tedavi yöntemi henüz olmadığından “hastalıktan korunmak” en etkili yöntemdir. Mevcut süreçte en iyi yapabileceğimiz korunma şekli bağışıklığımızı güçlendirmek, sosyal mesafe ve kişisel hijyen kurallarına uymaktır.

COVID-19 hastalığının bulaşmasını önleyen veya tedavi eden herhangi bir yiyecek ya da içecek olmasa da sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.

Bağışıklık sistemini zayıflatan etmenler:

  • Kötü beslenme alışkanlıkları,

  • Vitamin, mineral ve protein alımının yetersiz olması,

  • Alkol, sigara ve uyuşturucu tüketimi,

  • Kimyasal ilaç alımı,

  • Serbest radikallere maruz kalmak,

  • Vücut ve çevre temizliğine gerekli özeni göstermemek,

  • Hava kirliliğine maruz kalmak,

  • Yetersiz egzersiz yapmak veya hareketsizlik,

  • Obezite

  • Uyku düzensizliği

  • Gün ışığından yeteri kadar faydalanamamak

Bağışıklık sistemimizi destekleyici nitelikte beslenmek COVİD-19 ve diğer enfeksiyon hastalıklarına ve metabolik hatalıklara yakalanma riskini düşürür.

Bu dönemde, yüksek miktarda mineral, antioksidan ve vitamin içeren sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzenini takip etmek önemlidir.

  • Antioksidan özelliği olan E vitamini, C vitamini ve beta-karotenin günlük beslenmede yer alması önemlidir. Beta-karoten havuç, ıspanak, turuncu ve koyu yeşil yapraklı besinler ve turuncu meyvelerde bulunur. C vitamini kaynakları turunçgiller, çilek, domates, patates, lahana, yeşil yapraklı sebzelerdir. E vitamininin başlıca besin kaynakları ise, bitkisel yağlar, tam tahıllar, fındık, badem, ceviz vb. sert kabuklu yemişler, yeşil yapraklı sebzelerdir. Çinko, bağışıklık fonksiyonunun korunmasında önemli olan eser bir elementtir. Çinkodan zengin besinler; tam tahıllar, et, yumurta, karaciğer, deniz ürünleridir.

  • Bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinden sıklıkla bahsedilen prebiyotikler, kolon bakterilerinin aktivitesini arttıran fermente, sindirilemeyen karbonhidratlardır. Pırasa, yer elması, bamya, enginar, kereviz, domates, soğan, sarımsak, kurubaklagiller, tam buğday, yulaf, karabuğday, kepekli pirinç, ceviz, badem, fındık, keten tohumu, muz, üzüm, çilek, elma prebiyotikten zengin besinlerdir.

  • Probiyotikler ise bağırsaklardaki mikroflorayı yararlı bakteriler lehine geliştiren, ortam pH’sını ve bağırsaklarda kısa zincirli yağ asitleri oluşturan bakterilerdir. Probiyotik zengini besinler ise; doğal yoğurt, kefir, ayran, peynir, tarhana, turşu ve şalgam suyudur. Yapılan çalışmalarda, probiyotiklerin viral akciğer enfeksiyonlarına ve pnömoniye karşı savunma fonksiyonların geliştirilmesine destek olduğu belirtilmektedir.

  • Günlük beslenmede bağışıklık üzerinde olumlu etkileri olan besinlere ağırlık vermek, karantina döneminde önemlidir.

  • Kaynağı güneş olan vitamin: D vitamini Karantina, dış mekânda daha az zaman harcanması, daha az güneşe maruz kalma ve ciltte daha düşük 7-dehidrokolesterol seviyelerinin bir sonucu olarak D vitamini üretiminin azalmasıyla ilişkilendirilebilir. Vücutta yeterli seviyedeki D vitamininin, solunum yolu enfeksiyonlarını azalttığı ve pnömoniye yol açan sitokin fırtınası riskini azalttığı belirtilmektedir. D vitamininin en temel kaynağı güneştir. Gereksinimin %90’ı güneş ışığı aracılığı ile vücutta sentez edilmekte, sadece %10’u diyetle karşılanabilmektedir. D vitamini takviyesi alınıp alınmayacağına gerekli biyokimyasal tahliller yapıldıktan sonra hekim tarafından karar verilir. Yapılan çalışmalar, D vitamini eksikliğinin akciğer fonksiyonlarında azalma, inflamasyonda artış ve immünitede azalma ile ilişkili olduğunu göstermektedir

Öneriler

  • Rafine hazır gıdalardan, hamur tatlılarından, hamur işlerinden uzak durulmalıdır.

  • Tatlı isteği, kuru meyveler, taze meyveler ve sıklığına dikkat etmek koşuluyla sütlü tatlılarla giderilmelidir.

  • Karantinanın duygu durumunda yarattığı olumsuzluklarla baş etmede en etkili beslenme modeli; meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerden zengin, doymuş yağ içeriği düşük olan “Akdeniz Diyeti” modelidir. İçerdiği meyve, sebze ve tam tahıl ürünleri hem seratonin hem triptofan kaynağı olan sağlıklı karbonhidrat kaynaklarıdır.

  • Kurubaklagil ve posa tüketimine önem verilmelidir.

  • Günlük beslenme modeli olarak “Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi, tabak modeli” örnek alınabilir. Her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebzelerden, diğer çeyreği tam tahıl ürünlerinden ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan (kuru baklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar, vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, ayran, peynir vb.) oluşması sağlanmalıdır.

  • Günlük beslenmede zeytinyağı kullanılması önerilmektedir.

  • Bunların yanı sıra yeterli su tüketiminin sağlanmalıdır.

  • Karantina sürecinde olabildiğince besleyici, raf ömrü uzun, dayanıklı gıdalar satın alınmalıdır. Sebze ve meyveler dayanıklı olmadığından, bir kısmının daha sonra tüketilmeye ve/veya pişirilmeye uygun miktarlarda dondurularak saklanması da evden uzun süre çıkılamayan durumlarda sağlıklı beslenmenin sürekliliğinin sağlanabilmesi için gereklidir.

  • Alınan sebze ve meyveler, iyi yıkanmalı, hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.

  • Ev içinde yapılacak egzersizlerle fiziksel aktivite düzeyi artırılmalıdır.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek düşüncesiyle, bilinçsizce takviye ürün kullanımından kaçınılmalıdır. Takviyeler mutlaka hekim kontrolünde, uygun ölçüde kullanılmalıdır.

Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi’nde önerilen Sağlıklı Yemek Tabağı

Kaynaklar:

  1. Covid-19 Karantinası: Beslenme, Ağırlık Kontrolü ve Bağışıklığa Yönelik Öneriler Gündem: Karantinada Ramazan Ayı Beslenme Önerileri Doç. Dr. Günay ESKİCİ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültes
  2. İşlevsel Besinler: Ayşe Baysal Beslenme ve Diyet Dergisi / J Nutr and Diet 30(2): 1-5,2001i
  3. Bağışıklık Sistemi Desteklerinin Besin-İlaç Etkileşimi Ferhan ÇETİN* İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, İstanbul, Türkiye
  4. Türkiye Beslenme Rehberi 2015