Ben Böyle Bir Sendikacılık Görmedim!

Abone Ol

Yazımın en başından uyarıyorum. Başlığa bakıp da hemen birilerini eleştireceğimi, yerden yere vuracağımı zannetmeyin.

İzler misiniz bilmiyorum ama TRT 1’de yayınlanan Seksenler diye bir dizi var. Bu dizi de bir işletme sahibi kendisini hoşnut eden bir durum gördüğünde “Ben böyle bir şey görmedim” şeklinde tepki veriyor. Ben de oradan esinlenerek, bahsedeceğim konulardan duyduğum memnuniyeti dile getirmek adına böyle bir başlık attım.

Şimdi gelelim asıl konumuza…

Davaya adanmış yıllar. Mücadele ile geçen, haksızlıklara karşı dik duran bir kişilik.

Bugün bir sendikacı tanıtacağım size… Üyesi olsun olmasın tüm memurlara sahip çıkan bir sendika Başkanı…

Mücadelesi yıllar öncesinde başlıyor. Tek isteği, memurların tüm haklarını aldığı, mutlu yarınlara güvenle bakabildiği, haksızlığa uğramadığı günleri oluşturabilmek. Bunun içinde yılmadan, bıkmadan, usanmadan mücadele veriyor.

Evet, Türkiye Kamu-Sen Mersin İl Temsilcisi ve Türk Eğitin-Sen Mersin Şube Başkanı Metin Ercan’dan bahsediyorum. Sürekli görüşürüz kendisiyle… Hani dedim ya üyesi olsun olmasın tüm memurlara sahip çıkıyor diye… İşte size bir örnek.

Daha önce haber portalımızda “Öğretmenlere sahip çıktı” başlığıyla verdiğimiz bir haber vardı. 2019 yılı 24 Kasım’ın da Öğretmenler Günü  programına katılmayan öğretmenlerle ilgili Gülnar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı soruşturmadan bahsetmiştik haberimizde. İşte burada soruşturma başlatan öğretmenler farklı sendikalara mensuptu. Ama duyarlı bir yaklaşımla başlatılan mücadelede, Başkan Metin Ercan bu ayrıntıya önem vermeden bütün öğretmenlere sahip çıktı. Başlatılan soruşturma ile ilgili hukuki yollara başvurarak öğretmenler hakkında başlatılan soruşturmanın haksız olduğunu belirtti ve mücadelesinden galibiyetle çıktı. Eeeee, sadece kendi üyeleriyle ilgilenmesi gerekmez miydi? Aslında öyle olması lazımdı, sendikacı olarak ne işi vardı rakip sendika üyeleriyle. Üyesi oldukları sendikalar savunsaydı haklarını. Ama bu düşünceye kapılmadı Ercan ve öğretmenliğin kutsal meslek olduğu bilinciyle, menfaat peşine düşmeden, egosuna yenilmeden, kibirlilik göstermeden, büyük bir duyarlılık sergiledi.

Bu sadece bir örnek…

Kapı kapı dolaşıyor Sayın Ercan. Sendikasını güçlendirmek, yetkili sendika olabilmek adına en ücra köşedeki memura dahi ulaşıyor, sıkmadık el bırakmıyor tabiri caizse ve sendikasından bahsediyor. Çünkü O’da biliyor ki güçlü sendika masada istediğini alır.

İşte bu mücadeleler sonuç vermeye başladı ve Türk Eğitim-Sen Mersin 1 No’lu Şubesi 5 bin üyeye ulaştı. Bu büyümede Sayın Ercan kadar elbette ki bugüne kadar gelmiş tüm Başkanların, Sayın Yöneticilerin ve Üyelerin de rolü çok büyük. Hepsine teşekkür ediyor Ercan. Kibirlenmiyor dikkat ederseniz, “Bu benim başarım” demiyor. Herkese teşekkür ediyor. Çünkü O’da biliyor sendikacılığın “BEN” değil “BİZ” olduğunu…

O zaman bize de Sayın Ercan ve ekibine destek olmak, onlara teşekkür etmek düşer…